3. Dalga kahve ile alakalı karşımıza birçok coffee shopta, internette ve diğer yerlerde karşınıza
bir sürü şey çıkabilir. Çoğunda birbirinden farklı açıklamalar vardır. Peki Üçüncü dalga kahve
nedir? 1. Dalga ve 2. Dalga ile ne ilgisi vardır?
1800’lü yıllarda kahve tüketimi başlayıp ve bunun hızlıca artması, geniş ölçüde ulaşılabilir olması
1. Dalgayı oluşturdu. Bu hazır kahve ve diğer pratik yöntemler ile evlerde mutfaklarımızda yer
aldı. Kahve daha çok endüstriyel üretim olduğu için düşük kaliteli yapılıyordu ve daha çok
tüketilmeye başlanan, ilgi gören kahveler bundan sonra yeni keşifler yapılmasını sağladı.
“Artık erişilebilir, ama aynı zamanda bir lüks!”
Dünyanın dört bir yanında kahve dükkanlarının çoğalması dönemi ile başlıyor 2. Dalga. Alfred H.
Peet 2. Dalga kahve akımının büyük öncülerindendir. Hollanda’lı bir Amerikan olan Peet, kahve
kavurma ve gurme kahve bilgisi ile büyük bu dönemde kahveye dair büyük etkiler bırakmıştır. Bu
sayede insanlar Arabica ve Robusta farklarını iyice anlar. Espresso ve Espresso bazlı içecekler,
Cappuccino, Latte, Mocha ve Macchiato gibi içecekler 2. Dalga ile tanındı. Kahve dükkanları,
insanların sosyalleşmek ve zaman geçirmek için sürekli gittiği yerler haline geldi.
“Kahve içmek içmek zevkli ve eğlencelidir, doğru kahve ise lezzetlidir.”
Çiftlikten fincana herkesin sıkı çalışmasının sonucudur, kahvedeki iki önemli unsur “kalite” ve
“takdir”. İnsanlara artık kahve bilgilerini daha şeffaf bir şekilde veren ve kahveyi hazırlarken
detaylara dikkat edip taze öğütülmüş kahveler kullanan baristalar, öncesinde kahveleri geldiği
çiftliğe, işlenme türüne ve tat profiline göre daha açık kavuran roasterlar ve onların çiftlikte
yetiştirilme şartlarını işleme türünü daha iyi bir şekilde yapan çiftlik sahipleridir. Burda baştan
sona uzmanlıkla yapılan işlerin sonucu 3. dalgayı oluşturur diyebiliriz. Bunların tamamı daha
kaliteli kahve çekirdekleri sunmasının yanında, tüketici eğitimi ve daha düzgün bir hizmet ile
herkesin istediği bir fincan kahveye ulaşmasını sağlayacak şeylerdir.